gel de hüzünlenme!

Aylardan Haziran; yazın gelişi ile içimizin coştuğu, akşam esen ifil ifil hava ile sohbetin belini kırdığımız bir akşam bize bi Kıpır lazım dediğimiz yıldızı bol geceden şimdi ise baharın müjdecisi doğanın bereket doğurmaya hazırlandığı ay; Mart’a  geldik!  Dilimizdeyken kalbimize, kalbimizden Rahmime düşen Kıpır’la büyüdüğüm tam 38 hafta geçmiş…

Geçmez gibi gelen o haftalar göz açıp kapayıncaya kadar geçiyormuş… Zaman zaman hüzün, aynaya her baktığımda kendime inanamadığım, iyisine de zorluklarının da her anına şükür ettiğim, keyifli hale getirmek için bakış açımı da değiştirdiğim, karı koca yaşantımızın olgunlaştığı, hamile Kafası ile en ufak problemi nasıl dağ haline getirebileceğimi ve bunun karşısında Kocamın ne kadar sabır gösterip gösteremeyeceğini gördüğüm, anne-baba olma yolunda bir birimizin elini ne denli sıkı tuttuğumuzu tüm kalbimle hissettiğim, tam 38  hafta geride kaldı! Gebbepınar günlüklerini takip edenler bilirler, hepsi toz pembe miydi? ilk üç ay mesela  – Hayır!  içinde her rengin olduğu gök kuşağı gibiydi! 

Keyifli ve bilinçli hamilelik serüvenime hem ebe hem gebe Pınar olarak güle güle diyeceğim için, Ilgaz ile bir daha asla bu kadar iç içe olamayacağımız, hareketlerini böylesine derinden hissedemeyeceğim ve hayatımın en torpilli hallerini geride bırakacağım için üzgün değil derin bir hüzün var içimde…En çok da şükür, bu günleri yaşamayı nasip eden Rabbime, dileğim isteyen bekleyen herkese nasip olması!

İşte böyle duygular içerisinde ise normal doğum mu sezaryen mi diye düşünecek hiç fırsatım olmadı 🙂  Biliyorum ki; Bedenim her memeli hayvan gibi normal doğurabilme yeteneğine sahip ve bebeğim o kadar güçlü iç güdüleri var ki kendiliğinden benim hiç bir şey yapmama gerek kalmadan kendi doğumu  için hazırlanıyor. Ben de onlara yardımcı olmak için; hamileliğim boyunca coşkulu ve konforlu bir doğuma hazırlık için hem bedensel hem de zihinsel olarak elimden geleni yaptım, yapıyorum!

Nasip olur ise  doğal doğuma olan inancımdan, hem mesleki olarak aldığım eğitimlerden, katıldığım doğal/normal doğumlarda ki enerjinin anne-bebek-baba üzerinde ki etkisini tüm hücrelerimde hissettiğim içindir ki;  Benim de hayalini kurduğum doğumum normal doğum, dilerim ki bebeğim de benim de benimle aynı düşünür ve kavuşmamızı benim doğum dalgalarıyla dalgalanarak gösterdiğim emeğim, ilaçsız, eşimin yanı başımda ve doğum ekibimin güler yüzü ve maharetli dokunuşlarıyla güçlenen gücüm, ışıktan- soğuktan-kalabalıktan-kargaşadan- aceleden uzakta, miss gibi kokular ve müzikler eşliğinde, endorfin masajı ile aşk dolu olarak, Ilgaz ’ın doğar doğmaz koynuma sokulduğu bir kavuşma!!! … Bunun dışında gelişebilecek herhangi bir sağlık problem durumunda ise sezaryen başımın tacı 🙂

“Olduğu Kadar, Olmadığı Kader!!” Ama vicdanen içimin rahat etmesi önemli!

Ebe Pınar Tavsiyesi; o doğum mu bu doğum mu diyerek hamileliği doğumunu düşünerek köşeye sıkmış halde geçiren göbiş kardeşlerimin o korkulu, ürkek ve desteksiz hallerini görünce hepsine ışınlanıp ulaşmak istiyorum… Böyle bir ikilemi yaşamamak için de diyorum ki;  “ Tek bir doğum şekli vardır normal doğum, sezaryen denilen harika ameliyat ise anne bebek sağlığını kurtarmak için iyi ki vardır!! “ Elinizden gelen tüm imkanlarınızı da seferber edin ve hazırlanın ayrıca doğum korkusu ile ilgili yazdığım yazımı da okuyun olur mu?

Doğumunuzun hayalini kurun! Nasıl doğuracağım diye düşünüp, ne zaman doğuracağım diye strese girmektense, bu An’ların tadını çıkarmayı tercih ediyorum! Bebeğimin karnımda olduğu bu günler asla bir daha geri gelmeyecek…

Doktorum ile de doğum tercihlerimi bir önceki muayenemizde konuşup centilmenlik anlaşmamızı yaptığımıza göre, Doğumun gidişatı yönünde basamak daha atlamış bulunuyoruz 🙂 Şimdi bakalım Ilgaz’ ın  doğuma hazırlıkları ne durumda? Bedenimin aşağı tarafları neler yaptığını öğrenmek için doktor kontrolündeydik.

Önce bir NST ardından bir USG 🙂  Nst de ani kalp atımında inişleri var, benim de doğum dalgalarım var hani arada ama düzensiz… kalp atımını öyle görünce acaba suyumu azaldı, kordonunda mı bir şey var diye düşünürken: amniyon sıvısı normal seviyede ama bizim Şapsik Kıpır’ın kordonu boynuna dolayıp tesbih niyetine çektiğini gördük!  Başı henüz doğum yoluna yerleşmemiş… Doğumun yaklaştığını gösteren belirtileri de kısmen gösterdiğime göre; Demek oluyor ki hazırlıklarım için hala zamanım var ve hala hamileyim 🙂 Bunlar iyi günlerin kumpanyası selamlar 🙂 🙂

Artık doğum olabilir haftalarına girince; Kıpır’ın hareketlerini takip et önerisini doktorumdan aldım. Bebeğimin de küçük bir insan olduğunu unutmadan onunda dinlenme ve uyanma zamanlarını göz önünde bulundurarak takıntı ve kuruntu haline getirmeden takibimi yapıyorum. Ilgaz’ ın hareketlerini etrafımda ki göbiş kardeşlerimin bebeklerinin hareketleri kıyaslamıyorum. Bebek hareketleri hamilelik haftasına göre değişiklik gösterirken aynı haftalarda bile olsa bazı bebekler çok hareketliyken bazı bebekler sakindir. Tıpkı doğduktan sonra da farklı oldukları gibi. Ne yediğimi, ne içtiğimiz, hareketli olma halimiz hepsi de etkilidir. İllaki bir problem olacağı anlamına gelmese de; Hareketliliğin olmaması ve farkedilir derecede yavaşlaması önemlidir.

Evde ise Ilgaz’ın hazırlıklarına bahar temizliği de eklenince tam bir şenlik bir cümbüş halini aldı! Biraz abarttım sanırım :/  yıkamadığım bir mobilyalar kaldı 🙂

Odası hazır gibi… İhtiyaç listesi ise bitmek bilmeyen kör bir kuyu! Alışveriş için de tek başıma çıkamama izin olmayınca uzadıkça uzuyor, son zamanlara bırakmak bizim tercihimizdi o yüzden isyan yok 🙂 bak böyle olunca hamilelikten sıkılmaya da zaman kalmıyor 🙂 doğum düşüncelerinden kurtulmak, keyifli vakit geçirmek içi hobilerimize de vakit ayırmak önemli…

Hastane çantası için hazırlıklara başladım, tabi bir de doğum çantası da olacak:) Ah bu arada Lohusalık geceliklerimi buldum, kullanımdan memnun olan arkadaşımın önerisi ile Kadıköy’de Marliyn gecelik mağzasından güpüründen dantelinden az, kadınsal ağırlığından uzak iki takım buldum, mutlu oldum J Erkek bebek rengi mavi olsun gibi bir takıntım yok! Onca hafta bulamayıp karşıma tesadüf çıkar demiştim, caddede üç-beş tur atarken çıktı işte. Bir gecelik-sabahlık  bir de pijama takımı Suwen’den aldım… indirimine de denk geldim, tadından yenmez! Bu kadar takıma gerek var mı, olmayabilir! Benim pijama gecelikler çocuksu olunca dedim; Pınar Anne olacaksın azıcık tarzını değiştir 🙂 🙂

Ben doğum ve doğum sonrası hastane çantamı hazırladım. İçinde neler olduğunu merak ediyorsanız liste için tıklayınız ! Hazırlanmış çantalarınızı benimle de paylaşın olur mu? ben de bak kocacım benim çantam (larımda) ne var, bak  hepimiz böyleyiz demek için elimde kanıt olsun 🙂  şaka bir yana #gebbepınarlahastaneçantamıhazırladım olarak paylaşabilirsiniz,  takip edeceğim bak 🙂

Ebe Pınar Tavsiyesi olarak; çeşit çeşit hazırlıklar içerisindeyken, lohusalığınızı da unutmayın doğum sonrasında size destek olacak kişiler (anneniz- kayınvalideniz-yardımcı-bakıcı) ile de görüşmeyi unutmayın, planlamanızı yapın!

Bir de bu hafta doğurmaya beş kala Kurtlugiller olarak, profesyonel hamilelik fotoğraf çekimi için Gaye Yön Photography ‘e misafir olduk… Özellikle hamileliğe ortak etmek,  baba adayı olarak eşimin bu duyguyu yaşamasını istedim, bunca haftadır birlikte de anı olacak bir fotoğraf çekilmemişiz!! Tabi açık havada bir çekim çok güzel olurdu ama kar-kış kalkmadı bir türlü, biz de stüdyo çekimi yaptık. Ben #gebbefie (selfilerimi)  şıp şıp çekerken, stüdyo olunca gerildim sanki :/ sağ olsun Gaye yaklaşımıyla pamuk gibi yaptı beni 🙂 Fotografları merakla bekliyorum

Tazecik güneşi görünce anne- oğul baş başa biraz şımardık tabi. Önümzde de bolca güneşli günler olacak inşallah, sizler de vücüdunuzda ki D vitamin aktif hale getirmek için güneş ışığından faydalanın… bebeğinizin de çok hoşuna gidecek. Yaz mevsiminde hamilelikte ki cilt lekelerine ve güneş yanıklarına dikkat ederek!

Baharın gelmesiyle doğanın yeniden doğuşu size ilham olsun, düşen her bir cemre evreni ısıtırken,  kendi yeniden doğuşunuzu keşfetmeniz için bir cemre de gönüllerinize düşsün…

Gebbepınar