Dışarıda bembeyaz örtülü ve nefesi buhar buhar yapan bir mevsimde cam kuşu olmuş, karnı arşa değme kıvamına gelmiş ama bu halini çok sevmiş, Dört bir yanı harika kalpler ile çevrili olan ve yalnız olmadığı için kendini çok şanslı sayan Keyifli Hamilelik Diyarının Gebbesi bir Pınar yaşarmış ve o Pınar 37.haftayı çoktaaaan devirmiş 🙂
Hayatımızın yeni bir rutini; Sabahları uyanır uyanmaz Ilgaz’ ın odasına geçip her eşyasını sevip koklayıp, hayallere dalıp güne başlamak… Tabi bu gelsin artık demek değil, yapılacak çok şey var daha 🙂
Bu hafta bir de isyaaaan halleri; Kendime kızıyorum! Kendimi bildim bileli işlerimi kendim yaparım zira evi topla, ütü, çamaşır, yemek (ki üç ana öğün üç ara öğün), temizlik, alışveriş ben de evde de geb-be’de yardımcı gelmeden aman dağınık görmesin diye evi toplayan ya da istediklerimi söyleyemeyip arkasından temizlik yapan biri olarak bana göre değil dedim… Tam diyorum yardımcı bu hafta gelecek hooop ben işleri bitirmiş oluyorum bile… İşler bitiyor evet! Ama sonra ev dağılıyor diye kocaya ekstra bir atar, yaptıklarımı görmüyor diye maksimum gider ben de! Bekliyorum ki “aman da hamile hali ile neler yaparmış, aman da yormasın kendisini” cümleleri… Olmayınca da üzülüyorum, ah hamile Kafası ah!! Sizde durumlar nasıl, benimkine benzer ise üstesinden nasıl geliyorsunuz bu durumların ?
Hamilelikte ise amacım aynı zamanda kendimi hareketli bırakmaktı. Aslında günlük işlerde eğilip/kalkma-çömelme gibi hareketleri kendiliğinden yapabiliyorsun çünkü ama aşırı hamileliğin verdiği doğal ağrılar ile temizlik birleşince çok kötü şeyler oluyor, yapmayın… Yaparsanız tek güne sığdırmayın, anlaştık mı 🙂
Tabi miadında bir doğum için tarihler yaklaştıkça muayeneler sıklaştı 😉 ailecek pazar buluşması gibi; önce bir NST, ardından ultrasonla canlı Bağlantı ;)) “Zeki Müren de bizi görecek mi?” repliği ile bir Ilgaz muayenesi ve suyu nasıl, başının pelvis eklemine göre durumu (yerleşmesi), plasentası ne durumda derken hooop pıt pıt atan kalpler ve ağzı kulaklarına varmış heyecandan kekeleyen Kurtlugiller 😉
Ebe pınar olarak, Doğumda Hipnoz ve Aktif Doğum Eğiticisi olarak, doğal doğum destekçisi olarak, yaptıklarımı en az kendi mesleği kadar benimseyen Canım Doktorum ile benim doğumum hakkında özgürce konuşabilmek ortak noktalarda buluşmak bir harika! Doktor seçimi bu yüzden çok önemli! Bu hafta özellikle “doğum tercihlerimi” konuştuk… Daha doğrusu benim içimden geçen doğumu, hayal ettiğim doğumu konuştuk 🙂 Doğumun kendiliğinden başlamasına kadar sabırla beklemek- beklerken kontrolleri aksatmamak, sunni sancının “s” nin teklif edilmemesi, doğum dalgalarının çoğunu evde hastaneye geldiğinde ise odamda Ilgaz gelirken doğumhaneye geçip- eşimin tüm süreçlerde yanımda olması, NST ‘ye sürekli bağlı kalmamak-hareket ve pozisyon özgürlüğümü kullanmak, serum takılması ve lavman uygulamalarına sıcak bakmadığımı, doğumhanenin de tribüne dönmeden minimum kişide olup mahremiyetimin korunması, hafif müzik-koku-mum ile olabildiğince sıcak hale gelmesi ve ıkın ıkın tezahüratı olmadan, yatarak kristaller manevrası yerine ayakta kalarak bebeğimin ilerlemesine yardımcı olmak istediğimi, mecbur kalınmadıkça epizyotomi ve diğer doğum uygulamalarının yapılmaması,çocuk doktoru ve hemşiresi ile de konuşup “ten tene temas” ve geç kordon klemplenlenmesi ve doğar doğmaz emzirmenin tüm aşamaları ile uygulanması ve bebek bakımı ve aşılarının doğum bittikten bi kaç saat sonra yapılması gibi adı hayalini kurduğum doğum doğum üzerine konuştuk… Ikimizde doğumun sürprizlerle dolu bir serüven olduğunu bildiğimizden olası sezaryen durumunda da doğal sezaryen koşullarını konuştuk! Ohh!! insan konuşunca bile doğum yapmış kadar oluyor, ne de olsa içimdekileri boşalttım ama dimi 🙂
Ebe Pınar tavsiyesi; doğum tercihleri hakkında ki yazımı ve örneğini buradan okuyabilirsiniz.
Öncesi ve sonrası olarak da bu fotoğraf burada kalsın! yazarın notu: Zalimsin zaman 🙂
Kıpır için hazırlıkları yaparken kendimizi de unutmak olmaz değil mi 🙂 ama ne kadar da zormuş lohusa geceliği/pijaması bulmak… Ev için favorim tayt ve atlet de, hastane için geleneği bozmayalım dedim:) Danetelli, tüylü, gipürlü işlerden uzakta, sade, emzirme açısından kullanışlı, yumuşak ve pamuklu gecelelikler, pijama takımları bulmak… emzirme atleti ve sütyeni de var liste de 🙂 umudumu kaybetmiyorum evrene güzel enerji gönderiyorum… Aklımda iki yer var oraya da bakarım bu hafta sonu. Siz nerelerden buldunuz peki?
Buradan da anlaşılacağı üzere hala doğum çantam hazır değil 🙂 muayenelerde baş henüz yerleşmediği için rahatım sanırım bir hafifleme hissi de yok :/
Aceleye gerek kalmayan, planladıklarınıza yetecek geniş geniş zamanların olduğu,kalbinizin hafiflediği, isyaanlarda boğulmadığınız, umut ışığının güneşten daha çok parladığı günlerde kalın…
Gebbepınar
37. haftanın ortalarındayken zamanı tutamayıp, üzerine ne zaman gelecek minik, soruları insanı bazen telaşa kaptırabiliyor. Ama bunların da ötesinde doktorunuzla bu kadar ayrıntıyı konuşmak ne kadar da iyi gelir insana… Ben beni neler bekliyor konuşamıyorum doktorumla, direk sezeryana yönlendirdiğini hissediyorum hatta. Etrafımda normal doğum yapan herkesin suni sancıyla doğurtulmaya çalışılması bir okadar da ürkütüyor insanı. Sizden bunların olmadığı bir doğum duymak insana iyi geliyor, ama çok uzaktayız malesef…İnşallah sağ salim alırız bebişlerimizi kucağımıza… Sevgiyle…
evet lütfen artık hastane çantamızı hazırlayalım:)
ben de 36+1 de olan bir gebeyim birkaç şey koydum ama hep eksik gibi sanki.
Merhaba, bugun instagram sayfanızdan gördüm çok şükür sağlıklı bir şekilde Ilgaz’ı kucağınıza almışssınız, darısı başıma:)
ben 31.haftadayım, lohusa geceliği ve pijamasını Kadıköyde nilüfer collection diye bir mağazadan aldım.Ilgaz sağlıkla mutlulukla büyüsün inşalllah….