14-16 Aralık tarihleri arasında Lütfi Kırdar Fuar Merkezindeydi IBS Anne Bebek Çocuk Fuarı..Uzak şehirlerde olan,şartlardan dolayı gidemeyen ve merakla bizi takip eden geb-be severler 
için yazıyorum..
İBS Seminerlerine rahatla dinleyebilmek ve hafta sonu kalabalığını yaşamamak için cuma günü erken saatlerde gitmeyi tercih ettim ve ulaşım da gayet kolay oldu ( Tuzla’dan yola çıktığım düşünülürse 1saat20dak. oradaydım )
Bu arada itiraf ediyorum; “Asılında Fuarın tanıtımında içi süt dolu bir biberon şişesi ve yanında “Her Şeyin En Güzeli Onlar İçin..” yazılı logoyu görünce neden biberon, başka tanımlanacak bir şey yok muydu diye içimden geçirip, gardımı alıp gitmedim değil..”
Adında da anlaşılacağı üzere anne, bebek ve çocuğa dair bir çok markayı ve ürünlerini bir arada görebileceğiniz, yeniliklerden haberdar olabileceğiniz, bizzat firma yetkilileri ile diyolog kurabileceğiniz ve birbirinden tamamen farklı kişilerden farklı konulardan oluşan seminer programının da olduğu bir ortam..
Seminer programından arda kalan zamanlarda; standlara göz attım ve fuar şartlarını değerlendirdim tabi ki de..
İki kat olarak düzenlenmiş olan fuar alanı, giriş katı, genellikle bilindik markaların ürünleri, bebek ve çocuk eşyaları, bebek odası mobilyaları, özel hastane tanıtımları, özel okulların ana sınıfı etkinlik alanları, anne-bebek bakım ürünleri ile rengarekti..
Alt katta ise yukarıya göre daha çok hissedilen, yüksek bir enerji vardı..Bir çoğu anne olduktan sonra girişimci ruhlarını keşfeden ve harekete geçen bayanlardı..Bunun yanında parti organizasyonu ve süslemesi yapan firmalar, kitap evi ve anne-bebek dergisi standları, anne-bebek ve çocuk temalı yayınlar hazırlayan sosyal medya sahipleri, doğum fotografçılarının standları ile çocukların keyifle vakit geçireceği oyun alanları ile dolu doluydu..Bazı standlar rüya alemi gibiydi, bazıları ise çok özensizdi..ama stand görevlileri ilgililerdi..Stand araları gayet geniş ve göz gözü görmeyecek bir karışıklık yoktu..
Çocuklu ailelerin, soğuk havalarda yapabileceği güzel aktivitelerden biri fuar gezmek, market gibi değil yani “bu al baba, bunu istiyorum anne” pek söz konusu değil çünkü etrafında dikkatini dağıtacak bi dolu etkinlik mevcut, Pepee, Loney Tunes Kahramanları, Keloğlan Köyü, Köstebekgiller ve Noel Baba..Gerçi daha önce karşılaşmamış çocuklar için korkutucu olabiliyor..2 yaşında Enes’i ( korkmuş bir reklam tabelasının arkasına saklanırken tanıştık ) annesi ve ben zor sakinleştirdik..
Bebeği ile gelen anne ve babalar için ise fuar durumu hem sevindirici hem üzücüydü…Bebek bakım odaları hem stand alanlarında hem de Fuar Merkezi’ nin tuvaletlerinde mevcuttu temizlik konusunda gayet başarılıydı bir o kadar da modern ve emzirme koltukları rahattı..Ancak asonsörler bebek arabası ile gelen misafirlere yetmediğinden merdivenlere yönlendirildi ama merdivenlerde bebek arabası için özel bölüm ya da arabanın taşınmasına yardım edecek herhangi bir görevli yoktu..( dile kolay 30 basamak var ve sağınızdan solunuzdan sürekli birileri geçiyor )
Sanırım ilk günün telaşı ve koşuşturmasından kimse de yer yön duygusu yoktu..seminer salonunu bulmak için baya çaba sarf ettim..:)
Bir deee..Türk kahvesi de yoktu (!)…
Ama bir yandan da eski dostları görmek ve pırıl pırıl arkadaşlar edinmek, ürünleri görünce “vay be bunu da düşünmüşler demek..” , çocuk kahkaları içerisinde vakit geçirmek geçekten güzeldi..
Gelsin diğer fuarlar !!!
Minik bir not : Canııımm telefonum şarjım bitti nananik yaptığı için (kii gece boyunca şarjdaydı !!! ) fotograf çekemedim, saygılar …
sevgiyle kalın, pinar..
