Ebe Pınar Gözünden

GEBELİKTE de MOBBİNG YOK MU?

durun artık

Mobbing yakın zamanda hayatımıza girmiş yeni bir kavram aslında, tecrübelerimize baktığımızda ise çok eskiden beri  olan ama farklı kelimelerle ifade ettiğimiz bir durum..

TBMM’nin İşyerinde Psikolojik Taciz ( Mobbing) ve Çözüm Önerileri Komisyon Raporuna Göre; “Günümüzde “mobbing” bir kimseyi sıkıştırmak, çevresini kuşatmak, rahatsız etmek ve sıkıntı vermek anlamlarında kullanılmaktadır. Mobbing uygulayanlar ise, aşırı kontrolcü, korkak, işleri için vazgeçilmez olduğunu düşünen, ayrıcalıklı olmak isteyenler ve iktidar açlığı olan kişiler olarak tanımlanır.

Mobbingin yeri,  zamanı, iş kolu ayrımı olmadığı ama çoğunlukla hizmet sektöründe faaliyet gösteren iş kollarında yaygın olduğu, bu sebeple sağlık sektörü ve üniversitelerde çok yüksek düzeyler de olduğu bilinmektedir.

Mobbing eylemini çalışma yaşamı için kullanan Heinz Leymann mobbing davranış türlerini beş grupta toplamıştır.

– Kendini göstermeyi engelleme; sözünü kesmek, yüksek sesle azarlamak şeklinde gerçekleşen davranışlar, sürekli eleştiri

– Sosyal ilişkilere saldırı; çalışan iş ortamında yokmuş gibi davranılması, iletişimin kesilmesi

– İtibara saldırı; asılsız söylenti, hoş olmayan imalar,

– Mesleki durumuna saldırı; nitelikli iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi

– Kişinin sağlığına doğrudan saldırı; ağır işler verilmesi, fiziksel şiddet”

Mobbing iş yerinde psikoloji taciz olarak değerlendirilse de; ben gebelikte mobbing olarak ele almak istedim ve sizinde okurken benzerlerini yaşadığınızı ve duyduğunuzu biliyorum…

Bugün ikinci bebeğine hamile bir anne adayı ile sohbet ederken bana beş yıl önce ilk doğumu ve sonrasını “keşke şimdiki aklım olsaydı “diyerek anlattı..

“Tüm gebeliğim boyunca aynı doktor takip etti, 39.hafta kontrolümde doktorum “bebeğinizin boynuna kordon dolanmış, sezeryan olmazsanız 1 hafta içinde ölür ”dedi, eşimde ben de yıkılmıştık, hazırlanmak için eve gittik sabahında nişanım(normal doğumun başladığını gösteren belirti) geldi ama ben kanıyorum, bebeğim ölüyor korkusu ile apar topar sezeryan oldum. Ağlayarak çıktığım ameliyattan sonra sütümün gelmedi, ağrılarımın çok olması sebebi ile bebeğimle yeterice ilgilenemedim, etrafımdaki büyüklerim “biz de anne olduk..” diye başlayan serzenişleri ile yetersiz anneyim düşüncesiyle kahrettim kendime ve doktorumuzun da yeterli emzirmezsen bebeğini sarılık edeceksin, hasta edeceksin sözleri üzerine lohusalık hüznü sardı dört bir yanımı..”

Şimdi ikinci bebeğini  normal doğumla dünyaya getirmek istiyor ama yine aynı çark işliyor ..”bebek de sen de ölürsünüz, rahmin yırtılır, masada kalırsın” ..

Bundan iki hafta önce, danışan ilk hamileliği olan anne adayımız anlatıyor..

“ 38 haftalık gebeyim ve normal doğum düşünüyorum, eğitimlere gittim düzenli olarak egzersizlerimi yapıyorum, doktorum da bu konuda bana çok destekçi, ama son kontrolümde bebeğimin 4000gr olduğunu ve bu haftalarda daha da büyüyeceğini iri bebek olacağını sezaryen olabileceğini  40.haftaya kadar bekleyeceğini olmazsa sezaryene alacağını söyledi..yani ben kısa boyluyum ve iştahlıyım , bebeğim de kilo alacak ya ben doğuramazsam..”

Zaman akıp geçti ve 40.haftaya girdiği pazartesi günü sezaryen ile bebeklerini kucaklarına aldılar..bebeğin kilosu mu 3500gr..

Benzeri binlerce hikâye mevcut… Ayrıca;

  • Anne- baba adayına manevi yaptırım gücüyle, korkutarak, düşüncelerini yok sayarak, yukarıdakilere benzer sebepler ile yapılan sezaryenler,
  • Kendi bedeninizde olan durumları anlatmaya kalksanız vakit yok, fikir beyan etmek isteseniz “benden daha iyi mi biliyorsun” gibi durumlarla karşılaşma,
  • İlle de normal doğum diye, gebeye destek olmadan, doğumun ne olup ne olmadığı konusunda bilgilendirmeden ..ses çıkarmadan, doğru nefes alarak, doğru ıkınarak doğurabilmesini beklemek..
  • Gebenin  “bu” olarak görüldüğü,  doğum anında ıkın ıkınmazsan bebeğini öldürürsün  gibi, kötü müdahale ve muameleye mağruz kalan anneler ..
  • Baba adayını doğumhaneye ya da ameliyathaneye ne yapacağı belli olmaz, işime karışır, problem çıkartır gibi durumlarla alınmaması, yokmuş gibi davranılması…
  • Korkuyorsan yapılacak bir şey yok, normal doğum acılı, ağrılı kesileceksin biçileceksin..ya sonra cinsel hayatın ne olacak diye biten doktor kontrolleri…
  • Medyada boy boy gösterilen kötü doğum sahneleri, çevremizden duyduğumuz acılı doğum hikâyeleri, mükemmel gebe ve mükemmel anne olma beklentisi…

Gebeyken ve yeni anne olduğunuzda da iş yaşantınızda da mobbing görürsünüz, arkadaşlarınız, amiriniz patronunuz bu da ayrı bir yazı konusu…

Hepimizin ne istediği, hayatı,  emekleri , hayalleri değerli..ama bu değer karşılıklı verildikçe anlam kazanmaz mı?

Doğum şekli her ne olursa olsun, aile bağlarının ve etkin iletişimin temelinin gebelik döneminde atılması, çoşkulu ve tatmin edici bir kavuşmanın gerçekleşmesi, bedenen ve ruhen sağlıklı bebekler için bedenine güvenen gebelere, onları destekleyen eşlere ve maharetli ebelere/doktorlara ihtiyaç olduğunu unutmayalım.

Mobbinglerin olmadığı bir dünya olması hayaliye…

Sevgiler, Ebe Pınar MALLI

Geb-be Hamile Danışmanlık Hizmetleri Kurucusu ..

https://www.facebook.com/GebBeHamileDanismanlikHizmetleri

https://twitter.com/MalliPnar

http://instagram.com/gebbepinar

Pınar Mallı

Hamilelik sırdaşınız, doğuma hazırlık danışmanınız ve doğum sonrası destekçiniz Geb-be.com un Kurucusu.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu