Cemreler havaya, suya, toprağa düşüp içten içe ısıtmaya başlarken, baharın geleceği düşüncesi bizlerin içini ısıtıp, kıpır kıpır da ettiriyor.Bu da bir cemrenin de gönlümüze düştüğünün habercisi…
Blogumu da Geb-be’yi de bu enerjiden mahrum bırakmak olmazdı dii mii 
Merkürün ileri geri hareketi, Lodos ve alçak basınç etkilemiyor, Kış mevsiminde, soğuğun, kısacık günlerin, gri-karanlık havanın beni etkilediği kadar …
Hava sıcaklığı üç-beş derece artıp, sabahları güneşe uyanırken, kupkuru dallardan tomurcukar pıtlarken şehirde sınırlı bahar değişikliklerini yaşarken doğanın değişimi hızla devam ediyor…
Benim baharım ise..
Halet-i ruhiyemin tembelliği yerini çalışkanlığa, bazal metabolizmamın yavaşlığı yerini hıza, salon içinde gebelerimle yaptığımız hamilelik egzersizlerini sahil kenarına, bir sürü aktiviteyi tek güne sığdırabileceğim uzun gündüzlere, böcek kuş sesleriyle balkonda okunacak kitaplarla dolu gecelere,lahana gibi kat kat giyinmek yerini ifil ifil enerji veren renklere, çiçekli böcekli desenlere bezeli kıyafetlere, her hafta sonu dışarıda yapılabilecek kahvaltı ve piknik organizasyonlarına, yemyeşil eriklerle-kıpkırmızı kirazlarla dolu pazar tezgahlarına, akşamları dostlarla çekirdek çitleyerek geçecek sahil sohbetlerine eve dönerken uğranacak dondurmacıya, rengarenk ojeler sürerek giyeceğim birkenstockarıma geçiş demek..:))
Ayrıca takibini yaptığım hamişlerimin bebişlerini coşkuyla, huzurla, merakla, çabayla karşılamak, yepyeni hamişler ile heyecan dolu hikayelere ortak olmak demek
daha niceleri de sizin baharınız demek …
sevgilerle, kalp kalp kalp
Pınar
