Geb-Be Annelerinden Pozitif Hikayeler

su gibi akan bir doğum hikayesi… Deniz Geldi :)

Neden mi doğumda destek: Yeni bir hayata dokunmak… Doğumun güzelleşmesi için zaman kavramını unutmak, gebeme ve bebeğine hizmet etmek… Doğumun o muhteşem enerjisi ile bir ebe olarak yenilenmek… Bu özel anlara ortak olabilmenin şükrü ile büyümek… Bebeğine kavuşma yolunda  annenin hamileliğinde sırdaş, doğumunda destek, lohusalıkta anne dostu olarak yolumda emin adımlarla yürümek. #ebepinarinyakaignesi olarak çoğalmalarını görmek kocaman bir aile oluyoruz diye sevinmek. Tabi bir de doğumda desteğin anne tarafından hissedilenleri var onlarda aşağıda ki satırlarda… Ayrıca; Deniz kuzum biliyor musun kokun hala burnumda…

“Bu hikâye benim hamilelik yolculuğumun ve oğluma, Deniz’ime kavuşmamın hikâyesidir. Yazıyorum çünkü her anını, ayrıntısını canlı canlı hatırlamak istediğim rüya gibi bir doğum yaşadım. Hikâyem oğluma kendi hikâyesini anlatsın ve okuyan hamilelere de ışık olsun, umut olsun. Çünkü ben de çok okudum. Kitaplar, internetten pozitif doğum hikâyeleri… Ve hiç tanımadığım kadınların hikâyeleri bana güç verdi.

İlk hamileliğimdi ve ne yaşayacağını bilmemenin tedirginliği, yıllarca bilinçaltına işlenen önyargılar bir yerlerden dürtüyordu. Âmâ daha hamile kalmadan hatta evlenmeden önce bile kendimi normal doğuma daha yakın hissediyordum. Sezaryen fikri beni ürkütüyordu. Buna rağmen tüm hamileliğim boyunca hiçbir zaman fanatik bir şekilde ille de normal doğuracağım diye tutturmadım. Sadece şöyle dua ettim: “Allah’ım bebeğime çok güzel çok keyifli bir doğumla kavuşmamı nasip et.”     Ve bu duanın gerçekleşmesi için elimden geleni, üzerime düşeni yaptım.

Bebeğimin olacağını haziran ayında öğrendim. Mesleğim gereği önümde 2 aylık uzun bir tatil vardı. İlk zamanlar biraz tembellik yaparak biraz araştırarak geçti. Hamilelik, doğum, bebek bakımı ile ilgili kitaplar alındı, internet siteleri, bloglar keşfedildi. Deniz de hiç yormadı beni, bulantı, kusma gibi şikâyetlerim olmadı. Böylelikle gayet rahat ve keyifli bir şekilde 1. trimester bitmişti.

IMG_1787Artık harekete geçme vakti gelmişti. 2. trimester ortalarında hamileliğimin bundan sonraki kısmını ve doğumumu çok daha keyifli hale getirecek iki güzel kadınla tanıştım. Zeynep hoca ve GebbePınar. Zeynep hoca hamilelere yoga dersi veriyordu. Her cumartesi güne #zeyneplehamileyogasıyla başlıyordum. Bu başlangıç bana kendimi çok iyi hissettiriyordu. Hem bedenimi doğuma hazırlıyor hem de bebeğimle buluşuyordum. Ayrıca bu dersler sayesinde bir sürü hamile arkadaşım olmuştu. Şimdilerde o hamilelerin hepsi doğurdu☺ Artık bebeklerimizi birlikte büyüttüğümüz, mutluluklarımızı paylaştığımız, kimi zaman dertleştiğimiz, bir araya gelip sohbetler ettiğimiz güzel bir arkadaş grubumuz var ve hepimiz bu ortamın oluşmasına vesile olduğu için Zeynep hocaya minnettarız. Pınar’la ise düzenlediği bir emzirme seminerinde yollarımız kesişti. Ben hem doğuma hazırlık kursuna gitmek hem de doğumda yanımda doğum destekçisi olsun istiyordum. Bu seminere de aslında Pınar’la tanışmaya, frekanslarımızın tutup tutmayacağına bakmaya gitmiştim. Ve iyi ki gitmişim.  Seminer sonrası Pınar’la mailleştik. Ve tekrar buluştuk. Doğuma hazırlık derslerimize başladık.IMG_3035 (1)

Artık cumartesileri eşim Coşkun’la erkenden yola çıkıyorduk. Önce yogaya sonra da Pınar’ın o sevimli, sıcak #gebbehamiledanışmanlıkhizmetlerinde sohbet eşliğinde doğuma hazırlık derslerine gidiyorduk. Pınar bize gerekli teknik bilgileri veriyor, doğum eylemini materyalleriyle görselleştiriyordu. 3.trimesterın ilk yarısından sonra üstün başarı belgemizi alarak mezun olduk, oğlum Deniz için pastamızı kestik ve derslerimizi sonlandırdık☺ Doğuma yakın bir tarihte doktorumla tanışmak için muayenehanede buluşmak üzere Pınar’la vedalaştık. Sonlara yaklaşırken günler daha bir hareketli geçiyordu. Bebek odasının son hazırlıkları, hastane çantası, hastane odası süslemeleri vs derken yoğunluk tam gaz devam ediyordu.

IMG_3228 (1)Ve nihayet 38. haftaya gelmiştik. Şimdiye kadar ki kontrollerimiz gayet iyi gidiyordu. Gebelik şekeri haricinde bir sıkıntımız yoktu. Onu da diyetle kontrol altında tutuyorduk. Kontrollerde ara ara doktoruma doğum şekliyle ilgili sorular soruyor, kendi tercihlerimi belirtiyordum. Her zaman beni rahatlatan yanıtlar verdi, ona güveniyordum. Daha önce kendisine Pınar’dan bahsetmiş ve doğuma katılmasını istediğimi söylemiştim. O da onaylamıştı. Bu 38. hafta kontrolünde doktorum ve Pınar tanıştılar. Doğum esnasında yanımda olacak kişilerin ortak bir enerjide buluşması benim için önemliydi ve bu buluşma içimi rahatlatmıştı. Bu haftada doktorum çatı muayenesi yaptı. Her şey yolundaydı ama herhangi bir açılma ya da rahim yumuşaması yoktu.41. haftaya kadar bekleyebileceğimizi söyledi. Ama benim o kadar sabrım yoktu☺ Süreci hızlandırmak için her gün yürüyüş yaptım. Hamileliğim boyunca kahrımı çeken pilates topumun üzerinde daha çok vakit geçirdim. Gebelik şekerimden dolayı fazla abartmadan hurmaları hüpletmeye devam ettim.

  1. Hafta kontrolünde nst sonucumu değerlendiren doktorum doğum yapan bir kadının nst sonucu gibi dedi. Ama ben hiç bir şey hissetmiyordum. Tekrar çatı muayenesi yapmak istedi. Rahim yumuşamıştı ve 1cm de açılmam vardı. Ama Deniz henüz yola girmemişti. Doktorum muayeneye bağlı olarak bir miktar kanamam olabileceğini ve endişelenmemem gerektiğini söyledi. Bu muayeneye yalnız gitmiştim. Çıkışta yakınlarda bir restorana gidip kendime güzel bir yemek ısmarladım. Burada lavaboya gittiğimde hafif bir kanamam olduğunu fark ettim. Henüz çatı muayesinin üstünden çok az bir zaman geçmiş ve doktorumda bu duruma karşı uyarmıştı. Telaşa kapılmadan evin yolunu tuttum. Sonradan anladık ki bu kanamayla aslında benim nişanım gelmişti.

O akşam kasılmalar hissetmeye başladım. Bütün gece devam etti. Uyuyor bir kasılmayla uyanıyor kasılmanın zamanını not edip tekrar uyuyordum. Kasılmaların sıklığı düzensizdi. Bazen 5 dakikada bir bazen 9 bazen de 15 dakikada bir geliyordu. Sabah olunca ilk iş Pınar’ı aradım. Doktorumu haberdar etmemi istedi. Sonra doktorumla konuştum. Çatı muayenesinin doğumu provoke etmiş olabileceğini, kasılmaların bitebileceğini ya da devam edip doğumun başlayabileceğini söyledi. Bekleyip görecektik.

IMG_4271O sabah Coşkun işe gitmedi. Dışarda güzel bir kahvaltıya gittik. Henüz kimseye haber vermemiştik. Çünkü doğumda yalnız olmak istiyordum. Doğumhane önünde heyecanla bekleyen aile ve yakınlar fikri bana çekici gelmiyordu. Bu konuda ailemle anlaşmıştık. O gün dışarda zaman geçirdik. Markete gidip mutfak alışverişimizi yaptık. Gün içinde kasılmalar nefesle atlatabileceğim şiddette hep devam etti.  Akşamüzeri eve geldik. Kitaplarda doğumdan hemen önce geliyor diye bahsedilen dişi kuş enerjisi diye bir şey varsa bana işte tam da bu anda geldi☺ Mutfağa girdim, bütün buzdolabını boşalttım, sildim, düzenledim. Yetmiyormuş gibi çorbasından salatasına ana yemeğinden tatlısına beş çeşit yemek yaptım. Böyle hareketli olmak iyi geliyordu, kasılmaları daha rahat atlatıyordum. Mükellef bir sofra kurdum ve Coşkun’la iki kişilik çekirdek aile olarak son akşam yemeğimizi yedik. Yemek sonrası dizimizi izlemek üzere birer koltuğa uzandık. İşte o zaman kasılmaların beni yorduğunu hissettim. Pınar’ı aradım. Artık yorulduğumu söyledim, yanımda olmasını istedim. Anlamıştım Deniz gelmeye karar vermişti.

Yoga yaparken dinlediğimiz müziği açtım, sıcak duşun altına girdim. Zaten uzun zamandır banyolarımı bu müzik eşliğinde Deniz’le konuşarak onu severek yapıyordum. Bu bana çok iyi geliyordu yine işe yaracaktı biliyordum. Öyle de oldu. Duş esnasında suyum gelmeye başladı. Bunu hep merak ediyordum: Bu su nasıl gelecekti? Birden foş diye akacak mıydı yoksa yavaş yavaş mı gelecekti? İşte şimdi yaşıyordum. Sıcak banyo suyumla birlikte benim suyumda yavaş yavaş akıyordu bacaklarımın arasından. Ben banyodan çıkmadan Pınar çoktan gelmişti. Suyum geldiği için doktorumu arayıp haberdar ettik. Hastaneye geçmemizi söyledi. Doğum için seçtiğimiz hastane birlikte büyüdüğüm kuzenimin ebe olarak çalıştığı özel bir hastaneydi. Evden çıkmadan onu da arayıp haber verdim.

Hastaneye vardığımızda saat 23.00 sularıydı. Kuzenim de çoktan gelmişti, bizi bekliyordu. Hep birlikte doğumhaneye geçtik. Doğum esnasında giymek için aldığım elbisemi giydim. Kısa süre sonra doktorum da doğumhaneydi. 5 cm kadar açılmam vardı. Ağrı ya da acı hissetmiyordum. Sadece kasılmalar geliyor ve gidiyordu. Doktorum epidural isteyip istemediğimi sordu. Pınar’la göz göze geldik. Hamileliğim esnasında epidurale sıcak bakıyordum. Doğumu konforlu hale getirdiğini düşünüyordum. Bundan Pınar’a da bahsetmiştim. Ama o anda gayet iyi gidiyordum ve buna ihtiyacım yoktu. İstemediğimi söyledim. Bu arada Pınar ortamı çoktan hazırlamıştı. Işıklar loşlaştı, rahatlatan ezgileriyle müzik başladı ve burnuma mis gibi lavanta kokuları geldi. Dalgalar geldiğinde gözlerimi kapatıyor, istemsiz bir şekilde kollarımı iki yana açıp yavaşça kanat çırpar gibi hareket ettiriyordum. Dalgalar geliyordu ve ben doğum diyarında dalgalar arasında yüzüyordum. Dalgalar bittiğinde ise gözlerimi açıp muhabbete kaldığımız yerden devam ediyorduk☺ Öyle ki kuzenim “Çay var içer misin ?” dediğinde ben tabi ki reddetmedim☺ IMG_4289Nerdeyse 8 cm  açılmada biz bir taraftan çayımızı içiyor ,bir taraftan hurmalarımızı hüpletiyor bir taraftan da selfielerimizi çekiliyorduk☺  Sonra bir süre sonra ben yine doğum diyarında kendimden geçmişken doktorum geldi ve  “hadi Hilal biraz kendine gelmen lazım” diyerek ışıkları açtı. Çünkü nerdeyse tam açıklığa ulaşmıştım ama ıkınma hissetmiyordum. Artık farklı bir aşamaya geçmiştik. Sık sık tuvalete gittim, mesanemin boş olması işleri kolaylaştırırmış. Pilates topunun üzerinde durdum. Bir ara midem bulandı azıcık kustum. Bulantının olması da iyi bir şeymiş bu aşamada, öyle söyledi doktorum. Sonra tekrar doğum yatağına oturdum. Ve dalga geldiğinde doktorumun yönlendirmesiyle ıkınmaya çalıştım.Deniz (17)

Doktorumun ıkınma esnasında yapmamı istediği ile bizim Pınar’la çalıştığımız farklıydı. Pınar bebeği nefesimle ittirmemi söylemişti. Doktor ise dalga geldiğinde nefesimi tutup bebeği ittirmemi istiyordu. Doktorumun yönlendirmesini takip ettim. Bir taraftan ıkınıyor bir taraftan da  “oluyor mu? Böyle mi yapmam gerekiyor? “ diye soruyordum. Doğumda en çok çaba sarf ettiğim anlardı bunlar. Bu esnada doktorum epizyotomi uygulamamak için sürekli perine masajı yapıyordu. Ben de hamileliğimin son 2 haftasında her gün düzenli olarak perine masajı yapmıştım. Ama şimdi masaj o kadar yoğundu ki vajinamda yanma ve uyuşma hissediyordum.

Deniz (25)Deniz (29)Artık son düzlüğe gelmiştik. Sağ yanımda canım sevgilim, sol yanımda gebbem Pınar’ım, karşımda birlikte büyüdüğüm kuzenim ve bana güven veren doktorum. Deniz’in çıkmasına çok az kalmıştı. Tam o anlarda ben kendi kendime sürekli şunu tekrarlıyordum: kocaman olacak, kocaman olacak… İna May Gaskin’in doğum hazırlık rehberi kitabında okumuştum. Kadınlardan birine ilham oldu bu cümle diyordu. Kadın bebeğin çıkışı esnasında vajinasının kocaman olduğunu hayal etmiş. Benim de aklımda kalmış demek kendi kendime bunu tekrarlıyordum sürekli. Bana da ilham oldu yani bu cümle☺

Deniz (165)_1Ve o son ıkınmada içimden bir balık kaydı sanki. Hissettiğim tam olarak buydu. Ve canımın parçası oğlum göğsümün üzerindeydi artık. Bitmişti işte, kavuşmuştuk nihayet… Büyük mutluluk, muhtemşem bir an.

Doktorum benim isteğim üzerine kordonu kesmek için bir müddet bekledi. Kısa bir süre sonra da plasentamın doğumu gerçekleşti. Ve doğumum tamamlandı.

Coşkun doğumun her anında hemen yanı başımdaydı. Elimi tuttu, kulağıma sevgi dolu sözler fısıldadı, saçımı okşadı. Oğlumuzu benimle birlikte karşıladı, heyecanla ve sevgiyle.

Ben kendimi iyi hissedeceğim ortamı hazırladım gerisini ise bedenime ve bebeğime bıraktım. Ve hayal ettiğimden çok daha güzel bir doğum yaşadığım için mutluyum. Bunun Deniz’le aramızdaki bağı daha da güçlendirdiğine inanıyorum. Çünkü bir zorlukla karşılaştığımızda –doğumdan hemen sonra emzirmede yaşadığımız sıkıntılar gibi- ona şöyle diyorum: “Deniz biz seninle çok iyi bir ekibiz ve bunun da üstesinden gelebiliriz.”

Ve sen bu yazıyı cesaret almak için okuyan bir hamileysen bu hikâye sana umut olsun. Hazırlığını yap ve bedenine, bebeğine güvenmenin teslimiyetini yaşa. Ve unutma ki doğum şeklin ne olursa olsun en güzel amacın bebeğini sağlıkla kucağına alabilmek.

Sevgiler, Deniz’in annesi Hilal”

Pınar Mallı

Hamilelik sırdaşınız, doğuma hazırlık danışmanınız ve doğum sonrası destekçiniz Geb-be.com un Kurucusu.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu